REKLAM ALANI

10 Ağustos 2013

Hünermenda Kurd Ayşe Şan

Ayşen Şan
Ayşe Şan 1938'de Amed / Diyarbakır da doğmuştur.18 Aralık 1996'da İzmir'de vefat etmiştir.

Ayşe Şan'ın yanık, kor gibi, kızıl kadife gibi bir sesi vardır. Bütün Kürdistan onun sesini duymak için elinden geleni yapardı, ama kimse bilmezdi yine de Eyşê'nin nasıl çileli bir hayat yaşadığını.

Oysa onun bütün yaşamı sürgünde geçmişti. Diyarbakır'dan Antep'e, oradan İstanbul'a, Almanya'ya, Bağdat'a, Hewler'e ve en sonunda yaşamını sonlandıracağı İzmir'e. Bir çile abidesi yaşamı vardı Ayşe Şan'ın. Ölümünden sonra da üzerindeki baskı ve şiddet sona ermedi. 1996 yılında yakalandığı kanser hastalığı nedeniyle İzmir'de yaşamını kaybeden Ayşe Şan'ın son isteği olan Diyarbakır'a gömülme vasiyeti de yerine getirilemedi henüz.

Bir insan için her zaman çok ağır gelecek olan hikayesi daha çocuk yaşında başlamıştı.Eyşana Kurd, Eyşe Xan, Eyşana Eliolarak ta tanınan, Qederê ve Dayikê gibi unutulmaz şarkılara da imza atan Ayşe Şan'ın hayatı, 1938 yılında Diyarbakır'da başladı. Babası da denjbêjdi ve küçük yaşta müzikle tanıştı.

Baba evinde kurulan dengbêj divanlarıyla yaşama gözlerini açan Ayşe Şan, sanat hayatına mevlitlerle, yani dini şarkılar söyleyerek başlar. Dokuz yaşında babasını yitiren Şan, çevresinin, kadınların şarkı söylemesine şiddetle karşı çıkması ve maruz kaldığı feodal baskılar nedeniyle genç yaşta Diyarbakır'dan ayrılarak Antep'in yolunu tutar. Antep'te sanat yaşamına ilk ciddi adımı atan Ayşe Şan, Kürtçenin yasak olması nedeniyle radyoda Türkçe şarkılar söylemeye başlar. İki yıl boyunca bunu sürdüren Şan, 1963 yılında sanatın merkezi olarak gördüğü İstanbul'un yolunu tutar.

İstanbul'da Kürtçe ve Türkçe konserler verir. İlk ünlenen şarkısı 'Ez Xezalım' adlı parçadır. Kısa süre sonra çıkardığı Kürtçe-Türkçe ilk kaseti, onun tüm Kürdistan'da tanınmasına yol açacaktır. Ancak Ayşe Şan'ın tanınması, onun üzerindeki baskıları azaltmaz, bilakis artırır. Kürtlere ve Kürtçe diline yönelik tehditlerin en şiddetli dönemi olan bu yıllarda baskılara daha fazla dayanamayan Şan, Türkiye'yi terk ederek Almanya ya gider. Sürgünde sanatını sürdürmeye çalışan kadın sanatçı, burada 18 aylık kızı Şahnaz'ı yitirince direndiği baskılara bir de duygu dünyasındaki büyük yıkım eklenir. Şan'ın dillere destan "Qederê" adlı parçası bu yıllarda yazılır ve söylenir. 

Ayşe Şan’ın sesiyle kulaklarımızda çınlayan ve yüreğimizde yer eden şarkılarından bazıları:
“Zerî Heyran”, “Xezal Xezal”, “Were Keçê Nav Zebeşan”, “Sallana Sallana”, “Salîho Kurmam”, “Mamo”, “Lawikê Mêtînî”, “Kirasê Te Meles e”, “Heywax Dayê”, “Hawar Bawo”, “Esmerê Were/Neyleyim”, “Delal”, “Berîvana Malxerab”, “Bawê Seyro”, “Ay Dil”,
“Ax Lê Gulê”, “Koçerê (Min Te Dîbû)”,  “Were Yadê”, “Cemîle”, “Memir Mamo”, “Hawer Delal”, “Qederê”, “Ax Lê Nazê”, “Wele Te Nastînim”, “Ximximê Torîvan”,  “Yara Min”,
“Xerîbim Dayê”, “Meyro”, “Bêmal”, “Govend Ranabê”,  “Yadê Rebenê”, “Lê Lê Ximşê”,
“Xezalê”, “Hesenîko”,  “Mamir”, “Ez Xezal i

Şan, Almanya'da geçirdiği bu dönemin ardından yeniden İstanbul'a döner. Başlangıçta iyi bir evlilik yapacak ve üç çocuk doğuracaktır ama İstanbul'daki yaşamı da hiç iyi gitmeyecektir. Üç çocuk sahibi olan Şan bu kez, Kürtçe söylediği şarkılar nedeniyle devletin baskı ve tehditleri ile karşılaşır. Bu sırada çocuklarının da kendisini yalnız bırakması üzerine 1979 yılında Bağdat'ın yolunu tutar.

Ayşe Şan'ın acı ve keder dolu yaşamı yakalandığı amansız kanser hastalığı nedeniyle 18 Aralık 1996 tarihinde İzmir'de son bulur. Doğduğu yer olan Diyarbakır'da gömülmeyi vasiyet etmiş olmasına rağmen, bu isteği yerine getirilmez.

QEDERÊ “Were yar... qederê yar/ Qederê çer bikim mîna xelkê tu ji min re nebûy yar/ Te ez kirim peyayê piyadar/ Tu bûy siwarekî bi rim û mizreq/ Li ser pişta sêwîxelgê bûy siwar/ Yar yar yar qederê yar/ Lê qederê te goştê min helandî/ Lê sitûyê min li xelkê dikî xwar/ Lê qederê te ji xwe re ez kirime tucar / Tu ji min re bûyî bazar/ Te ez kirime tucarekî bilmez/ Îro ez bazara xwe nizanim kirime zirar/ Lê qederê malik şewityê/ Te ez kirime şivanekî yaqe qîrej ling bigemar/ Tuyê li dawiyê bûyê gurekî/ Siba tu birçiye hawar yar yar yar yar / Lê qederê  li çiyê/ kevir û dar li min tînî / Situyê min li xelkê dikî xwar yar yar yar/ Yar yar yar qederê yar / Lê qederê maik şewitiyê  / Tu bûy siwarekî te ezê ji xwe re kirim / Axeka xwe yê rûsar/ Te li dawiyê ez kirim qîzekî/ Heftxêrnedî bêbext û sextekar yar yar/ Lê qederê te paşî ez kirme qumarçiyekî/ Bi destê xwe nizane mala xwe dişewitîne / Bi heft salan û dilîze bi qumar / Ay lê qederê ezê nifirekî li te bikim/ Bila gunehê min bibe marekî reş ê tîremar/ Bila li sitûyê te bişide qederê bigere mêrge bi mêrge/ Yayle bi yayle li te nemîne war bi war yar yar/ Lê qederê malik şewityê wele tu tim yaxa min bernadî/ Te darê çuqûrê daye ser piyê min sêwiya xwedê/ Ji welêt derxistime malxerabê te ez gerandime war bi war yar/ Ay lê qederê wele tirsa min ji wê tirsê / Tu yaxa min bernadî heya roka vê mirinê  / Kefen û sabûn û xwendina xoce qorîna tirbê kundala sar yar yar” KADERİM “Gel yar…yar  kaderim/ Neyleyim yar herkes gibi bana da olamadın yar/ Ettin beni gezer bir piyade/ Oldun kalkanıyla mızrağıyla bir süvari/ Bindin yetim halkın sırtına yar/ Yar yar  kaderim yar/ Ah kaderim erittin beni/ Elaleme karşı büktün boynumu yar/ Ah kaderim ettin kendine beni tüccar// Oldun sen bana Pazar/ Ettin beni işini bilmez bir tüccar/ Bugün bilemiyorum kâr mıdır yoksa zarar/ Ah kaderim inşallah ocağın yanar/ Ettin beni kirli yakalı kirli ayaklı bir çoban/ Oldun sonunda bir kurt/ Yarın yine açsın ay aman aman/ Ah kaderim dağdan taş ağaç getiriyorsun bana / Elaleme karşı büktün boynumu yine yar/ Yar yar kaderim yar/ Ah kaderim inşallah ocağın yanar/ Oldun bir süvari, ettin beni kendine/ Soğuk buz gibi toprak/ Ettin beni sonunda bir kız / Yedi hayırsızettin, şanssız ve sahtekar ettin yar/ Ah kaderim sonra ettin beni bir kumarcı yar/ Bilmez ki kendi eliyle yakar ocağını yar/ Yedi yıldır oynuyor kumar/ Ah kaderim sana bir beddua edeceğim/ Kara yılan günahım olsun bir ok gibi yar/ Dolansın boynuna sıkıca, dolaşsın çayır çayır/ Yayla  yayla kalmasın bedeninde bir bucak yar / Ah kaderim ocağı yanasıca çekmezsin elini yakamdan/ Tutuşturdun elime yolculuk asamı Allahın yetimi sen/ Ettin beni vatanımdan sürdün gezdirdin beni bucak bucak yar/ Ah kaderim korkum odur ki/ Çekmezsin elini yakamdan bu ölümün gününe kadar/ Kefen, sabun, imamın duası, mezarın haykırışı ve soğuk mezar taşı yar”

0 yorum :

Yorum Gönder